Halk Oyunlarimiz

Yöremize Ait Halk Oyunları

KARS YÖRESİ HALK OYUNLARI
OYUNLARIN ÇALGILARI
Meydanlarda: Davul - Zurna, Davul - Klarnet.
Meydanlarda ve Kapalı Yerlerde: Klarnet, Akordion, Armonika, Tar, Tulum, Mekkare, Zilli veya Zilsiz Tef.

Ağcaferikler - Bar, Kadın, Türkülü.
Ağır ayak - Erkek, Tek.
Ağır bar - Bar, Erkek.
Ağır terekeme - Erkek, Kadın, Tek - Toplu.
Ahlat barı - Bar, Erkek.
Alkışta - Kadın, Erkek, Karma, Çift - Toplu.
Allı yeşilli kızlar - Bar, Kadın, Erkek.
Alma dere - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Almalar - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Almalı dağlar - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Altın Yüzük - Bar, Kadın, Erkek.
Ardahan barı - Bar, Erkek, Kadın, Karma
Arpaçayı - Kadın, Erkek.
Arpaçayı diringisi, Erkek, Tek.
Arzuman - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Aşırma - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Ay Işığı - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Azerbaycan - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Bahçeden gelen ne sestir - Kadın, Tek.
Balabala - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Balaceyran - Kadın, Erkek, Tek.-
Balalı Tavuk - Taklitli kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Bardız Barı - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Bar sekmesi - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Bekir Bengi - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Benzetme - Taklitli oyun -
Berzini - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Beş açılan - Erkek, Kadın, Tek - Toplu.
Bir gül ektim - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Bizim bağda - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Boyakçının gelini - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Bu gelen nahır mıdır - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Bülbül - Kadın, Erkek, Karma, Tek - Toplu.
Camış girdi bağa - Erkek, Kadın, Tek.
Can maral - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Ceylân - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Çapik - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Çeçen Kızı - Kadın, Tek - Toplu.
Çıldır barı (Çıldır Yallısı) - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Çiftayak - Tek, Erkek.
Çift Tamzara Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Çil horoz - Taklitli, Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Dağda hayladım kurdu - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Dağda kestim değnek - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Dalilo, Daliloy - Bar, Kadın Erkek, Karma.
Davul ban - Erkek, Çift.
Deli horon - Horon, Erkek.
Deli kız - Taklitli, Çift, Karma.
Destiyi aldım ana - Kadın, Tek.
Deve oyunu - Temsili, Taklitli oyun.
Diringi - Kadın, Erkek, Tek.
Dilican -
Dinme - Kadın, Tek - Toplu, Türkülü.
Diz kırma - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Döne - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Durna - Tek, Kadın.
Durna barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Düz bar - Bar, Erkek, Kadın.
Düz Diringi - Tek, Kadın, Erkek.
Eğil dağlar - Erkek, Kadın, Karma, Tek - Toplu.
Enzeli - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Gelin Memmet - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Gölenin düzü - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Gülabi - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Gülsen - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Gülüm oğlan - Bar Kadın, Erkek, Karma.
Gümrü barı (Gümürü ban) - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Güzelleme -
Hala bacı - Taklitti, Kadın, Tek.
Hançer barı - Erkek, Çift.
Han kızları - Kadın, Erkek, Karma, Tek - Toplu.
Hasan dağı - Kadın, Erkek, Tek.
Hay hay hanım - Kadın, Erkek, Karma, Tek - Toplu.
Hay Lalo - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Hay mendil mendil mendil - Kadın - Tek.
Horoz oyunu - Kadın.
İğdır barı - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
İnce dere - Bar, Kadın, Erkek, Karma (Aynı oyun kadınlar tarafından Tek - Toplu olarak ta oynanmaktadır)
İndim derede durdum - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kağızman barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kalalı - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Kalari - Kadm, Erkek, Tek - Toplu.
Kalender - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Kaloş - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Karabağ - Erkek, Kadın, Tek - Toplu.
Karam - Erkek, Kadm, Tek - Toplu.
Karapürçek - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kars barı - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Kars gülü - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Karsın önü - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kars Zeybeği - Kadın, Erkek, Karma, Çift - Toplu Temsili.
Karşıberi - Karşılama, Erkek, Kadm, Karma, Çift - Toplu.
Kazengi - Kazayağı - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Kenenk - Tek, Karın.
Kentvari - Kadın, Tek - Toplu.
Kesme - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Keten koynek - Tek, Kadın.
Kevengin yolu - Tek, Kadın.
Kezel oy - Bar, Erkek, Kadın.
Kılıç Kalkan oyunu - Erkek, Çift - Toplu.
Kırat - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kıskanç - Kadm, Erkek, Tek - Toplu.
Kız barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kız belm ince - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Koççari - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Kolsalma - Erkek, Tek.
Konduram - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Kondurayı mor boyarlar - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Köçek - Erkek, Tek - Toplu.
Küççeri - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Köroğlu - Erkek, Çift, Bıçaklı.
Köroğlu barı - Bar, Erkek.
Kuleheynar - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Kürt kızı, - Kadın, Tek.
Kürtoğlu - Kadın, Erkek, Karma, Tek - Toplu.
Laçın barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Laley oyunu -
Lezgi hengi (Lezki henki, Lezginkat) - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Lorke - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Mahmudiye - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Mirzai - Erkek, Kadın, Tek - Toplu.
Mustafa Barı - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Mustafa. Kemal Paşa - Erkek, Kadın, Tek - Toplu.
Nanay -
Nare -Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Naz barı - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Nazeyleme - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Odalar - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Ondört - Kadın, Erkek, Karma, Tek, Toplu.
Orta çala - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Papori - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Penceresi Püskül püskül - Erkek, Kadın, Tek.
Poshov barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Sağ Köroğlu - Bar, Erkek.
Sarhoş barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Sarı çiçek - Kadın, Erkek, Karma, Çift.
Sarı gelin - Kadın, Tek.
Sarı kız - Kadın, Tek.
Sarı saman - Kadın, Tek.
Sarı seylan - Bar, Erkek, Kadın.
Sekme - Erkek, Tek.
Sekme harı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Sekme Terekeme - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Seksen örük - Kadın, Tek.
Sıçratmak - (Tikbar) - Bar, Erkek, Kadın, Karma,
Sincami - (Sincani, Zengani) - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Sonalar - Bar, Kadın, Erkek. Karma.
Süsen sünhül - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Sanalım - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Şerbeti kaldı tasta - Ear, Kadın, Erkek, Karma.
Şeyh şamil - Erkek, Tek - Toplu.
Tamzara, Kadın, Erkek, Karma.
Tek Tamzara - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Telli - Kadın, Erkek, Tek - Toplu.
Tello -
Temurağa - Bar, Erkek.
Terekeme - Bar, Kadın, Erkek, Kamra.
Terekeme Karapapaklarım - Erkek, Kadın, Tek - Toplu.
Terekeme yallısı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Ters bar - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Ters Laçin barı - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Topal Eğringi - Erkek, Kadın, Tek.
Tütiye -
Üç ayak barı - Bar, Erkek, Kadın, Karma.
Yallı - Bar, Kadın, Erkek.
Yar için -
Yeni Ters bar - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Yüzbir - Bar, Kadın, Erkek, Karma.
Zencirli Köroğlu -
Zeybek - Erkek, Tek - Toplu.

İLÇEMİZ KOÇKÖYDE YAYLACILIK

İlk çağlardan günümüze kadar, her devrin kendine özgü koşulları ve kültürü içerisinde değişme ve gelişme gösteren yaylacılık, Koçköyde hala sürdürülmektedir.
Anadolu da yüzyıllardır geleneksel olarak sürdürülen yaylacılık hareketleri, bir turizm hareketi olarak değil, tarım ve hayvancılık üretimine yönelmiş bir faaliyet olarak yapılmaktadır. Yaylacılık dendiği zaman akla gelen farklı algılama Koçköy Yöresinde tamamen tarım toplumunun dayandığı temel esaslara bağlıdır. Bu anlayış geleneksel yaylacılık deseni içinde kuşaklar boyu devam etmektedir. Bu durum bütün Anadolu köylüklerinde olduğu gibi Koçköyde de orta Asya kökenli geleneksel bir faaliyettir. Bu sebeple tarihi uzantısı Türkistan kökenlidir.
Yayla kelimesi Orhun Kitabelerinden Yaylag olarak yer alırken, Anadolu Türkçesinde yayla olarak yumuşamıştır. Yaylag, kışlag karşılığında mana bularak, yazın çıkılan yer anlamında kullanılmaktadır. Koçköy ve Yöresinde yaylaya çıkma zamanı yazın sıcak aylarına, köydeki ekili ve dikili alanların, hayvan sürülerinden korunması ve ilkbahar ile yaz arasında otlak arazinin yeşerip, sürülerin ihtiyaçlarına cevap verecek hale gelmesi için temmuz başlarından eylül ayı ilk haftası arasında geçici bir zamanı kapsamaktadır.
Yaylaya çıkmak gelişigüzel alınmış kişisel kararlardan çok, köy muhtarı ve ihtiyar meclisi ile köy büyüklerinin ortak karar neticesinde gerçekleşir. Genelde temmuz ayına yakın zaman diliminde karar verilir ve bu karar bütün köy halkına kişilerce ulaştırılır.
Bu haberle birlikte ev hazırlıkları yapılır; çamaşırlar yıkanır, yiyecekler temin edilir, gaz lambaları hazırlanır. Yaylaya gidecek kişiler için yatak yorgan takımı denk edilir ve sabahın seher zamanı yolculuk başlar. Herkeste ayrı bir heyecan vardır. Koyun- kuzu- inek-dana, yoz mal yani tosun ve düge takımı gruplar halinde sürülür. Genç kızlar en renkli kaftanlarını giyerler, atların en iyilerini binerler, nakışlı heybeler, atların süslü koşumları, al, yeşil yazmalı kızların gruplar halinde yaylaya doğru yol aldıkları görülür. Arkadan öküz arabalarının çektiği köç yani kağnıya yüklenen ev eşyaları ve evin yalıları için hazırlanan oturulacak yerler itina ile hazırlanarak yola koyulur. Çoban sesi, gece kuşlarının cıvıltısı, hayvan böğürmeleri ve at kişnemeleri birbirine karışır. Temiz havada akan sesler, insanın kulağına keskin bir kılıç gibi çarpar. Bütün gayretler, güneş doğmadan, sinek çıkmadan serin yayla havasının hudutları içine girmektedir.
Öbek, öbek sürüler güneşin doğması ile birlikte seçilir. Kimi çamurlu da, kimi Bozyokuş eteklerinde, kimisi de Kaftancı Belindedir. Uzaklardan sesler duyarsınız ya kır bekçilerinin keskin düdükleri yada genç kızların yürek yakan türküleridir.
Yollarda rastladığınız insanlara tanıdık tanımadık, Allah ın selamını verirsiniz. Büyük bir muhabbetle alınan selamdan sonra kısa konuşmalar yapılır. Bazılarına Gevrek bazılarına Kete verilir. Bunlar akşamdan yapılmış yol hazırlıklarıdır. Nihayet göç Bozyokuş eteklerine varmıştır. Acıkan öküzlerin doyurulması için boyunduruktan çözersiniz. Sonra oturur yemek yer ve gönül dünyanıza dönersiniz. Dağlara yakılan türküler, en derin nağmeler ile yayılır köşe bucak en yakından en uzağa kadar herkes .büyük bir sükun ile dinler. Anaların ak leçekleri göç pınarlarına doğru gider ya gurbetteki ya da asker ocağındaki oğlu aklına gelmiştir. Anaların leçekleri gözyaşı ile ıslanırken, babalarından derin yüz hatlarında oluşan kıvrımlara aşağı yol, yol yaşlar akar, üzüntüyü gidermek için akıllı adanlar araya gerer. Çocuk olmayan bu söz arif olanlara durun anlamındadır. Ama gözyaşları yerini hıçkırıklara bırakır. Ne yapsın analar. Allah ın peşin vermiş olduğu şevkat duygusu ile kıvranırlar. Olsun Göz yaşı rahmettir.
Nihayet öküzler yine yola düşmüştür. Yükseklere, her adımda biraz daha yükseklere doğru gidilir. Serin yayla havası okşar geçer. Baydo Yaylasının uzun yolu bir türlü bitmek bilmez. Sonra önden bir ses yükselir. Oohoo! Öküzler emri almıştır. Şartlı eğitiminin bir başka tezahürü. Hepsi yerinde durur ve en sıcak sularını yayla toprağının gövdesine bırakır.
Yaylaya erken giden atlı kızların yaktıkları ateşin dumanları yükselir. Dumanlar bir tepeden öbürüne kıvrılıp gider. Yoldan gelenlere sıcak çaylar hazırlanmakta, arkasından yaylaların boşluğuna bırakılan usta malı türküler.
Bir atım var zil kara
Sürem giden Baydoya
Ya da maniler
Neler gördüm
Taş bağrım deler gördüm
Kuzusunu kaybetmiş
Koyunu meler gördüm
Ve vuslata erilmiştir. Yaylalar şenlenip, bir yıl önce yolcu ettiklerinin bazılarını gerdanımdaki güllerle, sümbüllerle, papatyalarla karşılamaktadır. Sulak gürül, gürül pınarlar şırıl, şırıl akmaktadır. Kanlı Yaylası, en güzel libası ile sahiplerini karşılamıştır. Cülge Yaylasının tepesinde hala beyaz kar örtüsü uzaktan göz kırpmaktadır.
Koçköy ve çevresinde ki yaylacılık çobanlık yaşantısı, pastoral bir hayata benzese de bu benzerlik sadece yaylacılık kavramının kullanımında kalmaktadır. Koçköyde ki yaylacılık 2-2,5 ay sürmektedir. Yaylada mera ve su kaynaklarının bolluğu, plato düzlükleri, yüksek ve serin olmaları, hayvancılık için doğal ortamın müsait bunması böyle bir durumu ortaya çıkarmaktadır.
Koçköyde yaylacılık dikey ritmik hareketler şeklinde görülür. İlçe merkezi, u Selamverdi ve Atalar mahalleleri ile, köylerinin bu ritmik hareketin içinde olduğu görülür. Yayla evleri, yerleşik evler durmunda, taş yapılı ve kara örtülüdür. Arpaçay, Koçköy ve Çevresinde bulunan yeryüzü şekilleri yamaç, etek ve sırt yayla yerleşimi durumundadır. İklim ve arazi yapısı bakamından Karadeniz iklimi ile Karasal İklimin kesiştiği geçiş noktasıdır. Sabah saatleri çiseli, bulutlu günlerde ise sis her zaman görülür. Yaylalar, köylerin isimleri ile anılır. Birbirinden uzak değil, küme halinde sık dokulu tiptedir. Koçköyde yaylalar sıradağ grupları içinde değildir. Sıradağı gibi görülen aslında plato düzlükleri, kısmen de eğilimli yüzeylerdir. Yaylalar seyrek bir vadi ağı veya fazla derin olmayan engebelerle ayrılmıştır.

YAYLA EVLERİ
Yayla evleri taş yapı ve kara örtüden yapılmış, köylü ailesinin sosyo- ekonomik yapısına göre ilkel bir görüntü sergilemektedir. Dörtgen şeklinde ya tek kiriş (mahalli adı koşat) ya da çift kiriş üzerine yuvarlama ve mertek, genel de ise Sal taş ile örtülüdür. Girişte karşınıza gelecek şekilde ocaklık, iki yanında taş ve toprak karışımı Seki bulunur. Sekilerde keçe, kilim ve cecim örtüleri sergi olarak kullanılır.
Yayla evi eklentileri genellikle ortak isimlerle anılır. Kom koyun kuzu barınağı, Koz dana kuzu karışımı, Ağıl koyun veya büyük baş hayvan barınağıdır. Halk arasında ağıl, hağıl diye de adlandırılır. Bu eklentiler hayvancılık ekonomisinin ihtiyaçlarına göre yapılmıştır. Yayla evlerinde tek göz oda bulunakla birlikte çoğu zamanda koz ile iç içe yapılmıştır. Ocak ile baca arasında kalan kısım buhari, mahalli tabiri ile Bukhari olarak adlandırılır.

YAYLADA SEYRAN GELENEĞİ
Birlik ve beraberliği pekiştiren yayla şenliklerinden biri de seyrandır. Seyran geleneği terkedilmiş durumda bulunmaktadır. Bu anlatılan durumda onbeş yıl öncesini ifade etmektedir.
Yaylaların çıkmasından yirmi gün sonra komşu köyler bir arada bulunak üzere toplanırlar. Daha çok yelatan etekleri veya Göller mevkiinde bir araya gelen insanlar hem hasbihal etme, hem de eğlenme amacıyla böyle bir gezinti tertip edilirdi. Bu önceden haberli bir durum değildir. Karşı köyden gelen kadın, gelin, kız karışımı grup, türküler söyleyerek seyran yerine doğru ilerler. Bunu gören komşu yayla sakinleri de bir grup oluşturup yine türküler eşliğinde onlara doğru yürürler. Toplandıklarından geniş bir halka meydana getirerek, yayla ve dağ türküleri ya da yol türküleri söylenir geniş halka içinde türkü söyleme iş halayın başını çeken bölümden başlamak üzere iki takım halinde söylenir birinci tamın bitmesi ile aynı türkü ikinci tam tarafından başlanır ve sonuna kadar devam eder.
Seyran geleneği kaybolan güzel bir gelenektir. Köylerimizden bu durumu yaşatarak Türk Kültürüne önemli katkıda bulunan şu anda sadece Avcılar ( Kışla Koçköy) köyü devam ettirmektedir Kaybolan bu gelenek mahalli idarelerin kurumlar arası işbirliği ile belli günde yardımlaşma yoluyla daha güzel bir şekilde devam ettirilebilir. Böylece insanlar arasında yarımlaşma, iletişim ve ilişkiler önemli bir gelişme gösterecektir.

www.kockoy.bel.tr adresinden alınmıştır.

Geleneksel Halk Müziği ve Ağıtlar

Kars, geleneksel oyunlar bakımından en zengin illerdendir. Bunun nedeni değişik kültür birikimi olan insan topluluklarının yöreye yerleşmesidir. Türkmen boyları, Azeriler ve Doğu. Anadolu yöresi insanlarının oyunları bir arada görülebilir.
Halk oyunları
Kars, halk oyunları yönünden bar bölgesine girer. Halaylara ve semahlara da kimi ilçe ve köylerde rastlanır. Tek halkalı, çift halkalı oyunlar olduğu gibi karşılama biçiminde oynanan oyunlar da vardır. Kars halk oyunları çoğunlukla kaçma (kadın-erkek) oynanır. Kars'ın kimi ilçelerindeki oyunlarda nitelikli bir görünüm açısından Kafkas oyunlarıyla benzerlikler görülür. Orta oyunu özelliğinde konulu, Öykülü danslarla da günlük olaylar, savaşlar ve olağan üstü konular simgelenir. Nanay denilen çalgısız oyun havaları da yaygındır.
Bara Artvin ve Kars yörelerinde "yattı" denilmektedir. Toplu barlara genellikle küçük yörelerde rastlanmaktadır. Dağlık yörelerdeki barlar çoğunlukla beceri gerektiren hızlı oyunlardır. Açık havada davul zurna, kapalı yerlerde ney ve davul eşliğinde oynanır.
Kimileri öbür illerde de bir takım ayrılıklarla oynanan barlar şunlardır:
Düz Bar, Ağır Bar, Bar Sekmesi, Tütiye, Mahmudiye, Aşırma (Tek Ayak Bar ), Üç Ayak Bar, Çember Sıçratma (Tik Bar), Bekir-Bengi, Karapürçek, Ters Bar, Tek Tamzara, Çift Tamzara, Sarhoş Barı, Daldalar, Tavuk Barı, Ezingah Deresi, Kars'ın Önü, Durna Barı, Hoşbilezik (Altun Yüzük), Mustafa Barı, Kotan Barı, Can Maral (Göçergin Vurdum), Zencirli Köroğlu, Dur Yerinde (Şüregel Barı), Ardahan Barı, Yayla Barı, Köroğlu Barı, Koçarı Barı, Temur Ağa, Deliloy, Laçın Barı, Papuri (Pağpuru), Sallama, Gülüm Oğlan, Ay Işığı, Bir Gül Ektim, Diz Kırma, Kır-Al, Boyakçının Gelini, Hey-Narı, Kundurayı Mor Boyarlar, Şerbeti Kaldı Tasta, Bu Gelen Nahır mıdır, Sorul, Almalı Dağlar, Senalar, Bizim Bağda, İndim Derede Durdum, Dağdan Kestim Değnek;
Karapapak denilen Türkmenlerin oynadığı Terekeme, Ağır Terekeme, Tellice, Lezgi (Hangi), Koloş, Orta Çala, Süsen Sümbül, Kalender, Memmet Bağır, Almadere, Çil Horuz, Düz Yallı, Narı, Şanalım, Kesme;
Azerbaycan asıllı toplulukların oynadığı Edilceben Senem , Ceylani, Askerani (Gence), Mirzayi, Kaşengi, Lezgi, Beşacılar, Nez Beri (Naz Barı), Lale, Kuçeler (Köseler), Enzeli, Karabağ, Uzun Dere, Arzuman, Iğdır Yallısı, Sincani (Zengani), Gumurü Yallısı, Gulbi;
Doğu Anadolu'dan gelen toplulukların oynadığı Delilo, Koççeri, Göle'nin Düzü, Hay Molo, Nare, Lorke, Gaçke Barı, Kule, Hey Narı, Berzini, Çepik, Hekari gibi halk oyunları oynanmaktadır.
Bunların en bilinenleri şöyle oynanır

Lezgi

Azeri oyunlarındandır. Tek, ikili, alaca dizi (kadın-erkek), toplu karşılamaz gibi değişik adlar alır. Tek oynandığında "Lezinka" denir. Toplu oynanırsa, yöreye göre Lezgi, Lehuri adını alır. Oyunda erkek kartalı, kadınsa sülünü simgelemektedir. Oyuncular haliz oluşturur, dönerek oynarlar, arada bir durdurulur. Bu sırada oyunculardan biri, kimi kez alanın ortasına fırlayarak özel gösteri yapar. Tek kişilik gösteriler sırasında halkadakiler el çırpmakla yetinirler.

Pappuri

Yerli oyunlardandır. Oyun sallanmayla başlar, sert hareketlerle hızlanır. Ağırlaşarak ve hızlanarak süren oyunda birden durulur. Kızlar ortaya farlar, elele tutuşup bir kez döndükten sonra yerlerine geçer. Bu kez aynı hareketi erkekler yapar.
İlk figürlerdeki sağa sola sallanarak yürüme, küçük bebeklerin yürüyüşünü andırdığından, oyuna bebek anlamına gelen, "pappi"dcn türeyen Pappuri denildiği sanılmaktadır.

Üç Ayak

Yerli barlardan Üç Ayak , hareketlilik ve çeviklik gerektiren bir oyundur. Oyun sırasında ayaklar üç kez yere vurulur. Üç kez de yerinde sayar. Adım da bu üçlü hareketlerden almıştır. Kızlı-erkekli oynanır.
Adını Kars'la yerleşmiş bir Türk boyu olan Terekemelerden (Karapapak) almıştır. Terekeme erkeklerinin alınganlığını, yiğitliğini; kadınlarının ise ağır başlı, çekingen davranışlarını yansıtır. Oyun çok ağır bir havada, iki kız oyuncunun, seyircileri ellerindeki mendili başlarına ve göğüslerine götürüp selamlamalarıyla başlar.

Döne

Erkek ve kadın birlikte oynanan yerli oyunlardır. Genellikle üç kız, dört erkekle oynanır. Ağırdan başlar, gittikçe hızlanır. Oyuncular elele tutuşur, iki adım sağa sekilir, sonra üç adım sola yürünür. Tempo hızlandıkça yürüme ve sekmeler sıçramaya dönüşür. Çökmelere de yer verilerek oyun sürdürülür. Bu sırada türküsü yinelenir:
Yar döne, döne, döne N'oldu sevdiğim sene

Laçın-Ters Laçın Barı

Kızli-erkekli oynanır. Kağızman da oynanan biçimi şöyledir: Oyun sağ ayakta sallanmayla başlar. İki sağ, iki sol yerinde sallanarak yürünür. Ağırdan başlayan oyun git gide hızlanır. Sonra Ters Laçın oynanmaya başlanır. İki sağa yürünür, sallama yapılır. Üç sola çekilir. Yeniden sallama yapılır. Oyun böylece sürer, yalnız erkeklerle oynandığında çökmeler, atlamalar ve daha çevik hareketler yapılır. Ters Laçında ters yönde ilerlendiği için, oyuna bu ad verilmiştir.
Türküsü şöyledir
Laçın bana laçın bana
Destele ver saçın bana

Ters Laçinde ise
Lohoy lohoy laçıno
Dönder gelsin laçıno

Kıskanç

Bir erkek ve iki kız, tarafından oynanmaktadır. İlkin beraber ve hareketli bir müzikle oyun alanına çıkılır. Sonra kızların her biri bir köşeye ayrılır. Erkek çeşitli hareketlerle kızlara kur yapar ve kıskandırır. Oyunun sonunda kızların ikisiyle beraber erkek pisti terk eder.

Koçare

Koçare, erkeklerin oynadığı canlı oyunlardandır. Oyuncular kollarını birbirlerinin omuzlarına dolayıp, vücutlarını geriye atarak oynarlar. Koçare adı, göçmek anlamındadır. Koçarenin türküsü şöyledir:
Neymin naymın koçarı
Niye oldun koçeri
Köpekler seni dişler
Bekleme gel içeri
Paşa göçtü

Kars, Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra hareketli ve askeri bir merkez olmuş, halk ordu ile içiçe yaşamıştır. Paşa göçtü, ordunun harekete geçişi ve komutanların uğurlanmasında oynandığından, bu adla anılır. Kızlıerkekli gruplar elele tutuşarak oynarlar



bresim_kafkasdans06.jpg

bresim_kafkasdans09.jpg

bresim_kafkasdans13.jpg

bresim_kafkasdans15.jpg

TÜRKÜLER, AĞITLAR

Köyde söylenen bütün türküler ve maniler çevrede söylenen ortamalı mani ve türkülerdir bilinen bu türkü ve manilerin bir dörtlüğü diğer birine nakarat olarak söylenir.
Bilinen bu maniler ve türküler düğünlerde kız veya erkeklerin elele tutarak oynadıkları bu oyunlara bar veya yallı denir.
Türkülere nakarat olan bu manilerin bazıları savaş yıllarının izlerini taşır.

Oy aman Ado can oy amandı
Gavurun güllesi ne yamandı
Oy aman Ado can oy amandı
Sevişif ayrılmak ne yamandı.

Bu maninin her iki misrası bir diğer maninin ilk mısrasının nakaratı olarak söylenir.
Erzurum ovaları
Yar yeşildi valaları
Ourmuş koyun sağar
Terlemiş memeleri ile başlayan türkünün her mısrasından sonra bir başka mani veya türkünün nakaratı tekrarlanır.
Erzurum ovaları
Havada leyleh yuva bağlar gezer
Yayılıf develeri
Kız seven oğlan geme bağlar gezer


Ayvanın altınan kestim
Eğildim suyunan içtim
Garibem vatanım yoktu
Elimnen tutanım yoktu


Attılara çay verin ana
Bardakları say verin
Sizin oğlan çirkindi ana
Bizim kıza toy verin


Gidiyordum vurdular
Yeri yeri yandım oy oy
Gol kanadım kırdılar
Ana can yandım oy oy


Giderim böylesine
Yeri yeri yandım oy oy
Gara göz mahlesine
Anacan yandım oy oy

Gara göz mehlesine
Yeri yeri yandım oy oy
Gara göz evde yoktu
Ana can öldüm oy oy

Od verin mehlesine
Şiko can öldüm oy oy

Bu orta malı türkü ve manilerden başka sahibi bilinen dile getirdiği kendi koşmaları da vardır.


MANİLER


Çevrede aynıları söylenen ve orta malı olan manilerden Koçköyde de söylenenlerden derlenenler şunlardır.

Bir serce vurdum uçtu
Tükü dağlara üştü
Gözele tüzağ kurdum
Yığvala çirkin tüştü

Galadan endim ancah
Başında yeşil sancak
Ne gelin oldun ne kız
Oddara yandım ancah

A menim hacı yarım
Başımın tacı yarım
Her gün niye gelmirsen
Omluya küstün yarım


AĞITLAR

Köyde bilinen ve söylenen ağıtlar da türkü ve maniler gibi orta malıdırlar aynıları çevre köylerden de söylenir Köy ağzından derlenenlerin bir kısmı bunlardır halk arasında bayatı denir Aşıklar okudukları türkülerin aralarında ara bendi olarak kullanırlar
Cinaslı Kafiyeli,öğüt ve ders verici olurlar.
Birde men
Doldur içem birde men
Ömür geçti gün azaldı
Civan olmam birde men


Gazan ağlar
Od yanar gazan ağlar
Gerif elde ölenin
Gebrini gazan ağlar

Ulu dağlar
Göy çimenli ulu dağlar
Bir iğitki ayrı tüşse
Üstünde bulut ağlar



Sarı yardan
Su geler sarıyardan
Öğün yığılsın feleh
Ayrıldım yarı yardan

Bu dağlar ulu dağlar
Çeşmeli sulu dağlar
Hiç kimsesi olmayanı kim ağlar
Göy kişner bulud ağlar


ALKIŞLAR

Allah Senden razı olsun
Allah seni sarsıtmasın
Ağgüne yet
Seni verene şükür
Kısmetin açığ olsun
Ağ gün gör ağ epey ye
Başın Döyletti olsun
Ögünüz şen olsun
Adına gurvan
Geceniz hayra kalsın
Men sana gurvan olum

Bu alkışlamalar ve temeniller çevrede söylenenlerden olup köyde en çok kullanılanlardandır


KARGIŞLAMALAR

Öğün yığılsın
Allah vurmuş
İlan Vursun
Gadam üreğine
Gözün kör olsun
Boyuna boz ip ölçüm
Enine durum uzununa ağlıyım
Mırazın gözünde kalsın
Yeherin gannan dolsun
Atan ölsün yetim kal
Yolun açiğ olmasın
Ğınan göye söyrülsün
Başına yıldırım tüşsün
Gara ğeverin gelsin
Balaların canına ataş olsun

halay.jpg

2.jpg

Döndürme

Bu oyuna kimi yörelerde döndürme, kimi yörelerde çöğütme denilmektedir. Kızlı-erkekli karşılama biçiminde oynanır. Kızlar ve erkekler iki dizi oluştururarak ve maniler söyleyerek oynarlar:
Kızlar

Çoban itin gudursun
Arkacında sır dursun
Eğer seni almazsam
Seni yıldırım vursun

Erkekler
Alma attım yiyesen
Şu sepetin göyersen
Eğer bana gelmezsen
Seni kızken ölesen

Kızlar
Oğlan bir kara hindi
Duvar dibine sindi
Toprak başına oğlan
Kızlar üstüne güldü

Kemal Paşa

Atatürk'ün 6 Ekim 1924'te Kars'a gelişinde ezgilenen türkü eşliğinde, kızlı erkekli oynanmaktadır. Türkü şöyledir:
Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa
Askerin, milletin, devletinle bin yaşa
Serfiraz ettin bu kademleri

Mes'ut eyledin KARS' a gelmeyi
Hoş gelişlerin, bu görüşlerin
Tebrik eyleriz, tebrik eyleriz

Cephede mitralyöz ayna gibi parlıyor
Sarkistan Türkleri sancak elde bekliyor
Marş marş askere kurban


Marş ileri, dönmez geri Türk'ün askeri,
Türk'ün askeri Sağdan sola, soldan sağa
Al da bayrağı düşman üstüne
Gelenekselleşen bu oyun daha çok milli bayramlarda oynanmaktadır. Oyun sonunda oyunculardan biri gömleğinin içinden bir bayrak çıkararak ortaya fırlar ve oyun biter.

Halay

Kimi yörelerde oynanan halay Ağrı, Bitlis ve Muş yöresindekilerle büyük benzerlik gösterir. Ağırlama bölümüyle başlayanların ikinci bölümüne hızlı anlamında "yelli" denir. Türkmenler halaylara özellikle barlara "yallı" derler. Bunlar daha çok nanaylarla, yani sözlü olarak oynanır. Üç Ayak, Sarı Seyran, Kürdün Kızı,
Şekeroğlan başlıcalarıdır.

Geleneksel Seyirli Oyunlar

Orta oyunları

Kars, köy seyirlik oyunları ve ortaoyunları açısından da çok zengindir. Kına gecelerinde, düğünlerde oyuncular becerilerini sergileyerek seyircileri güldürürler. Tiyatronun temeli sayılan köy seyirlik oyunları, köylerde toplantıların, eğlencelerin en zevkli bölümleridir. Kervan Oyunu, Deve Oyunu, Köşe Oyunu, Yüzük Oyunu, Aşık Oyunu, Yaş Oyunu, Hortlak Bezeme, Harembaşı Oyunu, Yayık, Pişik bu oyunların başlıcalarıdır. Yörede, bir köyden öbür köye (oğlan evinden kız evine) gelin almaya giden oğlanın yakınlarına "atlı" denir. Bu oyunlarda da en güç roller atlılarındır.

Kervan Oyunu

Seyircilerin çevirdiği alana önce, koyun postu giymiş, yüzünü isle karartmış, başına da papak (başlık) geçirmiş kervancı gelir. Yanında iki de adamı vardır. Tipiye yakalanmış ve köye sığınmıştır. Muhtarı sorar. Kız. tarafından biri ayağa kalkarak, muhtar olduğunu söyler. Kervancı atlılardan birini göstererek, "hele şu sandalyeyi ver de önce oturayım, uzak yerden geliyorum, çok yorgunum, sonra konuşalım" der. Gösterilen atlı sandalye olur. Kervancı üstüne oturur. Sonra "bu gece bizi köyünüzde konuk eder misiniz?" diye sorar. Muhtar öbürlerine danışarak kalabileceklerini söyler. Kervancı, önce hayvanların evlere dağıtılmasını ister. Aklına gelen hayvanları sayarken, muhtar demesin ki ortada hayvan varmış gibi "bir eşeğim var, bir katırım var, bir ayım var, itim var" diye atlılara dağıtır. Kervancıyı da kendi evine götürmek üzere yanma alır, alandan alır. Bir süre sonra ya da düğün birkaç gün sürdüğünde ertesi gece, kervancı alana girer, muhtara teşekkür eder. "Siz bize çok iyilik ettiniz, havalar düzeldi, yola koyulalım, hayvanlarımı toplamaya geldim. Hepsini seslerinden tanırım. Hele ararsın bakalım eşeğim. Bakayım horozum da bir karışıklık olmasın sonra" der. Atlılar hayvan sesi çıkarır. Kimi kez de "bu benim kendimin sesine hiç benzemiyor" diyerek atlıları güç durumda bırakır. Gülüşmelerle oyun sona erer. Aynı oyun yörede Köse Oyunu adıyla da bilinir.

Körüyü Gapa (Körüğü Kapa)

Bu oyun da düğünlerde oynanır. Oyun bir kalaycı, iki de çırakla oynanır. Yüzleri kömürle karartılmıştır. Kalaycı, keçi kılından sakal takar, çırakların elinde birkaç bakır kap, bir buçuk metre uzunluğunda bir sopa ve bir kaç kalaycı aracı vardır. İzleyicilere kalaylanan kapları olup olmadığını sorarlar. Olumlu yanıt alınca usta çıraklara döner: "haydi oğullar getirin körüğü kuralım" der.
Atlılardan biri körük olur. Çıraklar onu apar topar getirip ortaya oturtur. Oyunlar gelinin onuruna yapıldığından eğlencelerde atlılar karşı çıkamazlar. Kalaycı çırakların yardımıyla elindeki sopayı ortaya gelen atlının ceketinin sağ kolundan sokar, sol kolunda çıkarır. Çırağın biri adamın arkasına geçerek sopanın iki ucundan tutar, bir körükmüş gibi sağa sola sallamaya başlar. Ağzından da körük gibi ses çıkarır. Öbür çırak kapları siler, usta da kap kalaylıyormuş gibi yapar.
O sırada bir kişi hızla alana girer ve: "usta ne durursun, baban öldü, hadi gidelim" der. Usta aldırmaz: "adam sende boşver, zaten çok yaşlıydı, çok kötüydü" di¬yerek işi sürdürür. Aynı kişi az sonra koşarak yine gelir: "usta anan da öldü" der. Usta yine aldırmaz "aman sende galmağal (kalabalık) eyleme, o zaten karımla geçinemezdi, çek körüğü" diyerek aldırmaz. Haberci sonuncu gelişte karısının öldüğünü söyleyince usta dövünmeye başlar: "Hayvah hay" der, "şimdi evim yıkıldı". Kendi saçıymış gibi körük olan atlının saçını yolar. Çıraklara "hele toplayın hacatı (araçları), kapayalım körüğü nefes almasın" deyip doğrulur. Körüğün ağzını kapatıyormuş gibi hazırlanarak ocak kurumunu adamın ağzına yüzüne sürer.

Pisik

En yaygın oyunlardandır. Pisik, yerli ağzında kedi demektir. Erkeklerden bir gün önce eve getirdiği eti karamanın yediğini öğrenir. Karısı ise "Eti pisik yedi" der. Kadın kocasını görmüyorrnuş gibi yaparak pisik türküsünü söyler ve oynar:
Tandıra koydum bacayı
Üstüne Örttüm keçeyi
Tez getir yarın acayı
Han harabın kedisi
Ev harabın kedisi Kocası türküye katılır
Böyle yüzsüz olur mu ?
Pisik de hırsız olur mu?
Kedi de değil kendisi
Kadın duymamışcasına türküsünü sürdürür. Oyun bu şekilde karşılıklı türkülerle devam eder.

Çocuk Oyunları

Yörenin çocuk oyunları, diğer yörelerdeki oyunlara benzer. Çocuklar büyüklerin oyunlarına da katılır. Aşık Oyunu, Yüzük Oyunu değişik adlarla Kars'la da görülür. Yüzük Kimde? oyuna da bunlardandır.

Yüzük kimde

Oyuncular bir dizi oluşturur. İçlerinden biri ebe olur. Tüm oyuncular arkalarını dönerek gözlerini yumar. Ebe elindeki kemerle dizidekilerden birinin eline vurarak "yüzük kimde" diye sorar. Eline vurulan kuşkulandığı kişiyi gösterir. Ebe bu kez onun eline vurarak yüzüğün kimde olduğunu sorar. Sonunda yüzüğü bulan ebe olur. Ebe de onun yerine geçer. Oyun böylece sürer.


akmazdam köyü

 
Bugün 6 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol